19 Nisan 2019 Cuma

Altıncı Ders

Bu haftaki derse ben biraz gecikmeli gelmiştim. Geldiğimde mini bir skeç çekme planları yaptık. Benim bu hafta yoğun olarak hissettiğim duygu tanınmışlık, yakınlık hissiydi.

Şöyle ki; diğer derslerde de son zamanlarda yoğunlaşan ve artan samimiyet kendimi çok iyi hissetmeme sebep oluyor. Dersin bu yönünü çok seviyorum. Okuldaki hiçbir derste bu şekilde hissetmemiştim yakın arkadaşlarım dışında. Bana kattığı en büyük şeylerden biri bu oldu diyebilirim. Samimi olmak. Bunun sebebinin biraz da etkinliklerden kaynaklandığı görüşündeyim. Özellikle de ara sınavımızın kendimizi tanıtmak üzere yapılmış olması. Sınav esnasında çoğu kişi kendinin zayıf yönlerinden bahsetti. Sanıyorum ki bu yakınlaşmanın  ilk adımıydı. Şu anda bile sosyal medya üzerinden muhabbetlere devam ediyoruz. Bu ders için sosyalleşmeyi hızlandıran bir ders desem haksızlık etmiş sayılmam..

Beşinci Ders



Bu hafta dersimizi pazartesi günü yaptık. Dersin bana bu hafta hissettirdikleri daha öncekilerden biraz daha yoğundu. Sınıftaki arkadaşlarla sanki çok uzun zamandır tanışıyormuşum gibi bir histi bu. Üniversite hayatımda ilk kez böyle bir birlik hissettim ve bu çok hoşuma gitti. Daha önce bu tarz birlikler, sınıfça toplu olarak hareket etmeler lisede oluyordu. Bence bu hala geçerli. İnsanlar lisansta bu kadar yakın olamıyorlar birbirlerine. Bu ders bize bunu da kattı. Belki birçok sebebi vardır bunun ancak benim aklıma derste yaptığımız aktivitelerde birlikte eğlenmemiz geliyor. Saçma hallerimizi sergiledik ve bu o kadar samimi bir şekilde gerçekleşti ki samimiyetin hızlanmasına vesile oldu.

Dersin diğer sevdiğim yanı; hayata yönelik olması. Dersteyken hem çok eğleniyorum hem de hayatıma yönelik kararlar almama, farklı düşünce tarzlarına, tanımlamalara yol açıyor.

8 Nisan 2019 Pazartesi

Dördüncü Ders

Bu haftaki dersimizde sınav gerçekleştirdik. Hayatımda ilk defa bu şekilde sözlü bir sınava girdim. Bunun ilginçliği bir yana sınavın içeriği ve tek sorusu da başka bir yandan daha önce karşılamadığım türdendi. “Ben kimim?”

Bu soru mukabilinde kendimizin üzerine biraz daha kafa yormamız dersin biraz daha kişisel gelişim ve felsefe yönünü anımsattı bana. Şöyle ki; ders süresince hocamızın aralarda verdiği insanın kendisini tanımaya yönelik kısa anektod şeklindeki bilgileri bana dersin insanı anlama çerçevesinde olduğunu düşündürmüştü. Bu kişisel gelişime örnek olarak düşündüğüm noktaydı. Diğer yandan bu sınavla felsefenin temel sorularından birini kendimize sorduğumuzu ve bir başka nokta olan felsefi yaklaşımı hissettim bu ders kapsamında. Kişisel gelişim ve felsefe.. Ne kadar da içli dışlı kavramlarmış bunlar. Daha önce bu kadar farkındalık oluşturmamıştı bende. Bunu çok sevdim. Halihazırda psikoloji ve felsefeye olan yaklaşımım da benim bu derse olan ilgimi biraz daha arttırmış konumda.

Bu hafta çok beğendiğim ve kısmi olarak bana huzur hissettiren bir şey vardı. Diğer derslerde olmayan bir şey.. Genel olarak ders bitince, çok fazla insanlarla muhatap olmayıp direk evine giden biri olarak bana dersin sıradışılığını gösteren olay da sınıf içi iletişimdi. Sınıftaki herkesi sevdiğimi düşündüren kardeş havası yaratan bu olay da dersin bana kattığı çok değerli bir başka mevzu oldu. İnsanların hassas yönlerini öğrenmek, bunu hoş bir dille ifade etmek samimiyet oluşturdu aramızda. Bunu diğer derslerde görmek ne yazık ki mümkün olmadığı için dersi sevmeme daha da doğrusu sevgimin artmasına vesile olan bir olay oldu.

Keşke dönem biraz daha uzun olsa..

31 Mart 2019 Pazar

Üçüncü Ders

Tam olarak adını koyamadığım bir başka sced484 dersinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Sanırım bu dönem beni okula bağlayan ve bitmesini istemediğim tek ders bu. Bu şekilde olmasının en önemli sebeplerini dersin içeriği ve yaptığımız etkinler diye düşünüyorum. Şöyle ki; ders aslında bilgi ve bu bilgilerin az bir kısmını kullandığımız oyunlardan oluşuyor benim zihnimde. Diğer kalan kısmını ise biz sanki daha önemli bir yer olan hayatımıza aktarıyoruz. Hayatımız içerisinde bu bilgileri içselleştirebileceğim ve kullanabileceğim alanların bana oldukça fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Bir öğretmen, bir akademisyen olarak, hatta bazen de bir arkadaş olarak, dersin içerisinde kısa kısa değinilen bu bilgileri oldukça faydalı görüyorum.

Bu haftaki ders esnasında kendimi bir ara seminerde zannettim. Öyle ki bu seminer bana kendimi bulduruyor. Beni daha iyi tanımama, tanımlamama, zihnimde kendimle ilgili farkındalıklar oluşturuyor. Her ne kadar ben de bir sayısalcı olsam da bu şekildeki sosyal bilimlerden alınan, başta kendim olmak üzere insanların davranışlarını, bu davranışların gruplandırılmasını bilmek bana oldukça keyif veren bir olgu.

Bir diğer taraftan ben bu derste yaptığımız etkinliklerde oldukça eğleniyorum. Bu keyifli zaman içerisinde eğlenirken aynı zamanda insanlarla daha samimi bir ilişki kurabilmeyi bu dersin en büyük avantajlarından olduğunu düşünüyorum. Dışarıda daha ciddi dururken etkinlikler esnasında daha önce samimi olmadığımız kişilerle kaynaşmayı ve bu sırada da gerçekten eğlenebilmeyi seviyorum. Hasılı hem çok eğleniyorum hem de kendi içime, benliğime yolculuk yapıyorum ben bu dersin vesilesiyle..


11 Mart 2019 Pazartesi

İkinci Ders


Dersimizin benim için ikinci haftasındayız. Geçenki yazımda da belirttiğim üzere yine üzerine basarak söylemek istiyorum ki; bu ders çok farklı bağlamlarda, kişisel gelişimim ve mesleki gelişimim alanlarında bana çok şey katacak. Bunu hissedebiliyorum. Bu derste yaptığım bir itiraf üzerine de bu hissim daha da kuvvetlendi. 

Bu hafta benim çözmeye çalıştığım kafa karışıklığının ancak dönem sonunda çözebileceğimi fark ettim. Bu kafa karışıklığı derste tam olarak ne yaptığımızla alakalı idi. Sanki birçok alana değinip, yeni ve karma bir ders programı oluşturulmuş gibi düşünüyorum. Gerek kişisel gelişim konusunda gerek mesleki bağlamda tek bir yöne ya da alana bağlı kalmıyoruz. Bunu göz önüne aldığım takdirde dersin farklı noktaları konu edinmesi bana oldukça fayda sağlayacağa benziyor.

Değinmek istediğim bir diğer nokta da “ağır eleştirilere maruz kalarak gelişme” konusu. Bu biraz tuhaf gelmişti bana. Ancak dönüşüm ya da gelişim için gerekli olan yegane şey eleştiri diye düşünüyorum. Ders esnasında yaptığımız etkinliklerde eleştirilere açık hale gelip bunları uygulayabileceğimiz ve kullanabileceğimiz yerlerde etkin kılmak bize oldukça yarar sağlayacaktır. Eleştirilmek genel bağlamda kimsenin hoşuna gitmese de ben bu yöntemi fayda sağlaması açısından çok sevdim.

Merakla bekliyorum ve derse devamlılığımın da bu merak sayesinde tam olacağını düşünüyorum.



Saygılarımla..

4 Mart 2019 Pazartesi

Birinci Ders

  Bu benim Sced484 adı altındaki ilk dersimdi. Ders o kadar güzel ve samimiydi ki sanırım bu dönem en çok keyif aldığım derslerden biri olacak. Hissediyorum bunu. Samimiyet üzerine özellikle durmak istiyorum. Sanki bu derste, dersin içeriği açısından olsa gerek, arkadaşlar dışarıda sosyal kimliklerini, bürünmüşlüklerini, ciddiyetlerini bırakıp geliyorlar. Açık olmak gerekirse ben de öyle gelmişim derse, bunu drama ve diğer etkinliklerde farkettim.

 Ben daha önce de Pred kodlu, içeriğinde drama ve bolca oyun olan bir ders almıştım. Ondan da bir aşinalığım var fakat bu dersin biraz daha yönetim odaklı olması beni ayrıca etkiledi. Derste "Liderlik Teorisi" bahsi geçtiğinde içimden bir ses bu dönem boyunca bu dersin bende farklı etkiler bırakacak dedi. Şöyle ki; insan davranış ve sözlerindeki derin manaları keşfettiğimiz takdirde o konuyu daha iyi idrak edebiliyoruz. Bu da bana ciddi manada bir mutluluk veriyor.

"Hayal" başlığı altında bahsi geçen şeyler de benim öğretmenlik alanında ufkumu geliştirme arzusunu daha da pekiştirdi. Yalnızca öğretmenlik de değil, bu hayal kurma olayının sınırsızlığını da o an düşünmüştüm. Bence o gün dersten çıkan arkadaşlarımın zihninde de bu sınırsız hayal kurma tadı kaldı. Daha idrakli ve eğlenceli şeylerin beni beklediğini şimdiden hissedebiliyorum..